Iris'in dünyası, anne ve babasının ani vefatıyla bir anda karanlığa gömülür. Yasın ağırlığı yetmezmiş gibi, bir de ölümcül hastalığın pençesinde kıvranan erkek kardeşinin sorumluluğu omuzlarına yüklenir. Tam umutsuzluğun kıyısında debelenirken, hayırseverliğiyle nam salmış aristokrat Shepard Lambrick bir can simidi uzatır. Ancak bu yardım eli, Iris'i hiç beklemediği bir kabusun tam ortasına sürükleyecektir.
Lambrick'in gösterişli malikanesinde düzenlenen, yedi çaresiz ruhun daha davetli olduğu o akşam yemeği, kısa sürede bir ölüm tuzağına dönüşür. Lüks ve ihtişamın ardında gizlenen dehşet, davetlileri kıskıvrak yakalar. Özgürlükleri ellerinden alınmış, birer kobay gibi hapsedilmişlerdir. Lambrick'in sadist zekasının ürünü olan "Tercih Edersen" adlı bir oyun, onları hayatta kalma mücadelesine zorlar.
Oyun ilerledikçe, her bir tercih bir ölüm fermanına dönüşür. Iris ve diğer zavallı konuklar, akıl almaz ikilemlerle yüzleşmek zorunda kalırlar. Seçimler gittikçe zorlaşır, ahlaki sınırları zorlar ve sonuçları ölümcül olur. Peki Iris, kardeşini kurtarmak için bu cehennemden sağ çıkabilecek midir? Yoksa Lambrick'in sadist oyununda bir piyon olmaktan öteye gidemeyecek midir? Hayatta kalmak için ne kadar ileri gidebilir? "Tercih Edersen", karanlık bir labirentte umut arayışının, insan ruhunun sınırlarının ve hayatta kalma içgüdüsünün acımasız bir sorgulamasıdır.
