Amerika İç Savaşı'nın külleri henüz soğumamışken, Wyoming'in acımasız kışında ilerleyen bir posta arabası, kader yüklü bir yolculuğa ev sahipliği yapmaktadır. İçinde, ünü nam salmış cellat John Ruth, kelepçelediği azılı suçlu Daisy Domergue ile birlikte, adaletin tecelli edeceği Red Rock kasabasına doğru amansız bir mücadele vermektedir. Ancak bu zorlu yolculuk, beklenmedik karşılaşmalarla kesintiye uğrar. Yolda, geçmişin hayaletleriyle boğuşan, eski bir Birlik askeri ve meşhur ödül avcısı Binbaşı Marquis Warren ve kasabanın yeni şerifi olduğunu iddia eden, güneyli kökenli Chris Mannix ile yolları kesişir.
Şiddetli bir tipi, grubu rotasından saptırır ve onları, dağların arasında saklı Minnie'nin Tuhafiyesi adındaki bir sığınağa zorlar. Ancak Minnie'nin sıcak karşılaması yerine, tuhafiyede onları dört yabancı adam beklemektedir: Minnie'nin yokluğunda dükkana bakan Bob, Red Rock'ın kibar celladı Oswaldo Mobray, suskun kovboy Joe Gage ve eski bir Konfederasyon generali olan Sanford Smithers. Fırtına tüm şiddetiyle kasırgalar estirirken, bu sekiz yabancı, birbirlerine karşı duydukları derin şüphe ve gizli niyetlerle dolu bir atmosferde sıkışıp kalır. Red Rock'a ulaşma umutları giderek azalırken, hayatta kalmak için birbirlerine güvenmek zorunda kalacaklar mı, yoksa geçmişin karanlık sırları ve intikam arzuları onları amansız bir sona mı sürükleyecektir? Minnie'nin Tuhafiyesi, bir sığınak olmaktan çıkıp, kanlı bir hesaplaşmanın sahnesi haline gelirken, kimin hayatta kalacağı ve adaletin nasıl tecelli edeceği, amansız kışın soğuk nefesiyle birlikte belirsizliğini koruyacaktır.
