Testere'nin dehşet mirası, Jigsaw ve sadık çırağı Amanda'nın ölümünden sonra bile dinmiyor. FBI'ın en zeki iki ajanı, Strahm ve Perez, karmaşık ipuçlarını çözmek ve Jigsaw'un son, kan donduran oyununun ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak için Dedektif Hoffman ile omuz omuza çalışıyor. Ancak bilmedikleri bir şey var: Ölümcül bir satranç tahtası çoktan kurulmuş ve yeni bir piyon, SWAT Komutanı Rigg, hayatta kalmak için amansız bir mücadeleye sürüklenmiştir.
Rigg, zamana karşı acımasız bir yarışa girer. Eski bir dostunu ve en önemlisi, kendini vahşi bir sondan kurtarmak için, akıl almaz işkence düzenekleriyle dolu bir labirentten geçmek zorundadır. Her köşe başında ölümcül tuzaklar, her saniye tükenen bir umut. Doksan dakikası var. Doksan dakika içinde, Jigsaw'un çarpık zihni tarafından tasarlanan bu cehennemden sağ çıkabilecek mi? Yoksa, Jigsaw'un son oyununda bir başka kurban mı olacak? Bu sadece bir ölüm kalım meselesi değil, aynı zamanda insan ruhunun sınırlarını zorlayan bir sınavdır. Rigg, hem fiziksel hem de psikolojik acılarla yüzleşirken, kendi ahlaki değerlerini sorgulayacak ve hayatta kalmak için ne kadar ileri gidebileceğine karar vermek zorunda kalacaktır.
