Şehrin karanlık sokaklarında, kimsenin görmek istemediği, görmezden gelinen bir topluluk, kaderin acımasız bir cilvesiyle hayatta kalma savaşı vermeye zorlanır. Evsizler, şehrin kalbinde unutulmuş hayatlar sürerken, varlıklarını kökten silmeyi amaçlayan şeytani bir planın farkına varırlar. Bu plan, sadece barınaklarını değil, insanlıklarını da hedef almaktadır.
Umutsuzluğun ve çaresizliğin hüküm sürdüğü bu labirentte, bir araya gelen bir grup evsiz, beklenmedik bir ittifak kurar. Her biri farklı geçmişlerden, farklı hikayelerden gelen bu insanlar, ortak bir amaç etrafında birleşirler: hayatta kalmak. Şehrin arka sokaklarında, terk edilmiş binalarında ve unutulmuş köşelerinde saklanarak, kendilerini yok etmek isteyen güçlere karşı amansız bir mücadele başlatırlar.
Bu sadece bir hayatta kalma hikayesi değil, aynı zamanda insanlık onurunun, dayanışmanın ve umudun zaferinin hikayesidir. Evsizler, karşılaştıkları zorluklara rağmen, birbirlerine tutunarak, şehrin karanlık sırlarını açığa çıkarmak ve kendilerini yok etmek isteyenlerin planlarını bozmak için savaşırlar. Onların mücadelesi, toplumun vicdanına bir çağrı, göz ardı edilenlerin sesi ve unutulmuşların direnişidir. Bu, sadece evsizlerin değil, herkesin hikayesi; adaletin, merhametin ve insanlığın hikayesidir.
