Florida'nın güneşli sahillerinde yükselen bir yıldız, Kevin Lomax. Henüz çiçeği burnunda bir savunma avukatı olmasına rağmen, adını duyurmayı başarmış, kaybettiği dava neredeyse hiç olmamış bir dâhi. Karizması ve ikna kabiliyetiyle örülü savunmaları, en karanlık suçlamaların bile üstesinden gelmesini sağlıyor. Yanında, hayatının anlamı, eşi Mary Ann. Her şey kusursuz, rüya gibi... Ta ki o dava gelip çatana kadar.
Bir öğretmen, genç bir öğrencisine tecavüzle suçlanıyor. Lomax, vicdanıyla aklı arasında sıkışıp kalıyor. Deliller ortada, gerçek apaçık; ancak o, jüriyi manipüle ederek gerçeği eğip büküyor. Müvekkilinin suçlu olduğunu bile bile, davayı kazanıyor. Bu zafer, onun için bir dönüm noktası oluyor. Artık önünde, cazibesiyle olduğu kadar tehlikesiyle de ünlü bir şehir, New York ve dudak uçuklatan bir teklif var.
Bu teklif, dünyanın dört bir yanında davaları ve şöhretli müşterileri olan, devasa bir hukuk bürosunun kurucusu John Milton'dan geliyor. Milton'ın karizmatik ve gizemli tavırları, Lomax'ı büyülüyor. Ancak genç avukat, bu parlak dünyanın ardında gizlenen karanlığı henüz bilmiyor. New York'a adım atmasıyla birlikte, hayatının en büyük sınavıyla karşı karşıya kalacak, belki de cehenneme giden o meşhur yola girmiş olacak. Bu yolculuk, sadece kariyerini değil, ruhunu da derinden etkileyecek.