Karanlığın ta kendisi, Kyung-chul. Zekasıyla şeytanı bile kıskandıracak bir seri katil. Polis teşkilatı onun gölgesinde çaresizce debeleniyor, işlediği vahşet dolu cinayetler zihinlere kazınıyor. Masum çocuklar bile bu acımasızlığın hedefi oluyor. Kyung-chul, adeta yakalanmaz bir hayalet gibi, her cinayetten sonra iz bırakmadan kayboluyor. Ta ki, emekli bir polisin en değerli varlığı, kızı, onun son kurbanı olana dek.
Bu olay, genç ve yetenekli gizli ajan Dae-hoon'un hayatını sonsuza dek değiştiriyor. Ölen genç kadın, Dae-hoon'un nişanlısı. Acısı dinmeyen Dae-hoon, adaletin yetersiz kaldığına inanarak, yemin ediyor: Kyung-chul'u bulacak ve ona hak ettiği cezayı kendi elleriyle verecektir. Artık o da bir avcıdır, ancak avı insanlıktan çıkmış bir canavardır. İntikam ateşiyle yanıp tutuşan Dae-hoon, bu amansız takipte kendi ruhunun derinliklerinde kaybolmaya başlar. Bir canavarı yakalamak için, kendisi de bir canavara dönüşmek zorunda mıdır? Kanlı bir hesaplaşma, adalet ve intikam arasındaki ince çizgide, nefesleri kesecek bir kovalamacaya dönüşecektir.
