Carly'nin çocukluğu, annesi Angela'nın işlediği akıl almaz cinayetlerin gölgesinde kararmış, travmatik bir kabusa dönüşmüştür. Yıllar geçse de o karanlık anılar Carly'nin ruhunu bir türlü terk etmezken, bir gün gizemli bir telefon, hayatının akışını tamamen değiştirecek bir kapı aralar. Telefonun ucundaki sesler, Angela'nın sıradan bir hapishanede değil, doğaüstü olayları araştıran, gizli bir klinikte tutulduğunu fısıldar. Dahası, bu klinik, zihinlerin derinliklerine inebilen, bilinçaltıyla bağlantı kurabilen devrim niteliğinde bir simülasyon teknolojisi geliştirmiştir. Carly'ye annesinin zihnine girerek, cinayetlerin ardındaki gerçeği ortaya çıkarma teklifinde bulunurlar. Çaresiz ve umut dolu bir şekilde teklifi kabul eden Carly, annesinin zihnine daldıkça dehşet verici bir gerçekle yüzleşir: Angela, insan ötesi, şeytani bir gücün pençesine düşmüştür. Gerçek suçluyu bulma umuduyla girdiği bu sanal labirent, onu çok daha karmaşık ve karanlık bir dünyaya sürükleyecektir. Artık Carly, sadece annesinin masumiyetini kanıtlamakla kalmayacak, aynı zamanda insanlığı tehdit eden kadim bir kötülükle de savaşmak zorunda kalacaktır.
