Megan Leavey, hayatın labirentinde kaybolmuş, yönünü bulmak için orduya sığınan genç bir kadındır. Kader onu, bir önceki eğitmenine saldırmış, huysuz ve kontrol edilmesi zor bir Alman çoban köpeği olan Rex ile bir araya getirir. Birlikte bomba imha ekibine katılan bu uyumsuz ikili, Irak'ın savaşın gölgesindeki topraklarında zorlu bir eğitim sürecine başlar.
Başlangıçta birbirlerine yabancı olan Megan ve Rex, zamanla sarsılmaz bir bağ kurar. Rex'in keskin koku alma duyusu ve cesareti, Megan'ın kararlılığıyla birleşince, onları savaşın ortasında güvenilir bir ekip haline getirir. Birlikte sayısız hayat kurtarırlar, tehlikeli bombaları etkisiz hale getirirler ve savaşın acımasızlığına karşı birbirlerine tutunurlar.
Ancak Rex, sadece bir savaş köpeği değildir; Megan'ın kalbine dokunmayı başarır. Savaşın soğuk atmosferinde, Rex ona yeniden sevmeyi, güvenmeyi ve umut etmeyi öğretir. Aralarındaki bağ o kadar güçlenir ki, Rex Megan'ın en yakın arkadaşı, sırdaşı ve ailesi olur.
Görev süreleri sona erdiğinde, Megan için kabus başlar. Rex'in ordu tarafından elinden alınmasıyla yıkılan Megan, onu geri alabilmek için amansız bir mücadeleye girişir. Bu, sadece bir köpeği sahiplenme savaşı değil, aynı zamanda bir kadının kalbini yeniden kazanma, umudunu koruma ve hayatının anlamını bulma savaşıdır. Megan, Rex'e olan sevgisiyle, bürokrasiye, engellere ve kendi içindeki şüpheye karşı koyarak, hayatının en tutkulu ve kişisel savaşını verir. Onun bu kararlılığı, insan ile hayvan arasındaki derin ve sarsılmaz bağın gücünü gözler önüne serer.