Disney'in büyülü dünyasından çıkan "Tek ve Biricik Ivan", kalpleri ısıtan, ödüllü bir romanın sinemaya uyarlanmış hali. Bu dokunaklı yapım, dostluğun mucizevi gücüne, hayal kurmanın sınır tanımayan potansiyeline ve "yuva" dediğimiz kavramın derin anlamına ışık tutuyor. Hikayenin kahramanı Ivan, devasa cüssesi ve gümüş sırtıyla dikkat çeken 180 kiloluk bir goril. Hayatını, banliyödeki mütevazı bir alışveriş merkezinde, birbirinden farklı hayvan dostlarıyla paylaşıyor. Zarafetiyle büyüleyen fil Stella, sadık dost köpek Bob ve diğer sevimli sakinler, Ivan'ın dünyasının vazgeçilmez parçaları.
Ivan'ın zihninde, uzaklarda kalmış ormanın silik hatıraları zaman zaman beliriyor. Ancak, küçük fil Ruby'nin gelişiyle birlikte, Ivan'ın iç dünyasında fırtınalar kopuyor. Vahşi doğadaki ailesinden koparılan Ruby'nin gözlerindeki hüzün, Ivan'ı derinden etkiliyor. Ruby, Ivan'a unuttuğu bir gerçeği hatırlatıyor: O da bir zamanlar özgürdü, o da ait olduğu yerdeydi. Ruby'nin gelişi, Ivan'ın kendi yaşamını sorgulamasına, gerçek yuvasının neresi olduğunu düşünmesine yol açıyor.
"Tek ve Biricik Ivan", gerçek çekimler ile göz kamaştırıcı CGI teknolojisinin kusursuz birleşimiyle hayat buluyor. Katherine Applegate'in Newbery Madalyası da dahil olmak üzere sayısız ödülün sahibi olan, çok satan romanından uyarlanan bu unutulmaz macera, izleyicileri derinden etkileyecek, kalplerde iz bırakacak bir deneyim sunuyor. Ivan'ın hikayesi, yalnızca hayvan sevgisini değil, aynı zamanda özgürlüğün, umudun ve ait olma duygusunun önemini de vurguluyor.
