Los Angeles'ın neon ışıkları altında, Vietnamlı taksi şoförü Long, gecenin son demlerinde çalınan telefonuna tereddütle uzanır. Çağrı, onu Güney Kaliforniya'nın tekinsiz sokaklarına, karanlık bir köşesine götürür. Gecenin sessizliğini bozan bu çağrı, Long'un hayatını sonsuza dek değiştirecek bir olayın başlangıcıdır. Şüpheyle aracına aldığı üç yabancı, kısa süre sonra kimliklerini açığa vurur: Az önce demir parmaklıkları ardında bırakan, özgürlükleri için her şeyi göze almış firariler.
Silahlar çekilir, emirler havada uçuşur ve Long, bir anda hiç istemediği bir kaçış planının ortasında bulur kendini. Özgürlüğüne kelepçe vurulmuş, istemeden bu tehlikeli oyunun bir parçası haline gelmiştir. Gecenin ilerleyen saatlerinde, şehir ışıklarından uzak, gözlerden ırak bir motel, bu beklenmedik dörtlü için geçici bir sığınak olur. Ancak duvarlar arasında yankılanan gerilim, zamanla dayanılmaz bir hal alır. Firarilerin arasındaki güvensizlik ve Long'un içinde büyüyen çaresizlik, motel odasını adeta bir barut fıçısına çevirir. Bekleyiş uzadıkça, her an patlamaya hazır bu gerilim, hepsini farklı şekillerde sınayacak, kimin hayatta kalacağını ve kimin karanlığa gömüleceğini belirleyecektir. Bu motel, sadece bir saklanma yeri değil, aynı zamanda kaderlerinin kesiştiği, geri dönüşü olmayan bir noktadır.
