Altı yaşındaki Hotaru için yaz mevsimi, büyükbabasının huzurlu köyünde geçirdiği ayların tatlı anılarla dolu olduğu zamandır. Ancak bu yaz, Hotaru'nun hayatını sonsuza dek değiştirecek bir maceraya dönüşecektir. Köyün etrafını saran, ürkütücü hikayelerle dolu ormanda kaybolan Hotaru, çaresizlik içinde yolunu ararken gizemli bir figürle karşılaşır: Gin.
Gin, insanlarla temas kurmaması gereken, maskeli bir ruhani varlıktır. Dokunulursa yok olacağı kehanetiyle yaşayan Gin, Hotaru'yu ormandan çıkarır ve ikisi arasında sıra dışı bir bağ oluşmaya başlar. Bu bağ, fiziksel temasın yasak olduğu, dokunulmaktan kaçınılan, kırılgan bir arkadaşlıktır. Zamanla, yaz mevsimleri boyunca süren bu buluşmalar, Hotaru büyüdükçe derinleşen, platonik bir aşka dönüşür. Ancak bu büyülü dünyanın ve eşsiz ilişkinin, acı bir gerçeklikle sınanacağı kaçınılmaz bir sonu vardır. Hotaru ve Gin'in dokunulmaz aşkı, kaderin acımasız bir oyunuyla sınanırken, izleyicinin kalbine dokunan, zamansız bir hikaye olarak hafızalara kazınır. Bu, kaybedilen masumiyetin, dokunulamayan sevginin ve yaz rüyasının hüzünlü bir ağıdıdır.