Madison'ın hayatı, kabusların gerçeklikle kesiştiği, dehşet dolu bir labirente dönüşüyor. Gözlerini her kapattığında, tüyler ürpertici cinayetlerin acımasızca işlendiği sahnelere tanık oluyor. Başlangıçta sadece kötü bir rüya sandığı bu kabuslar, zamanla dayanılmaz bir gerçeğe dönüşerek genç kadını felç ediyor. Her cinayet, Madison'ı daha da derin bir korkuya sürüklüyor; çünkü gördüğü her vahşet, bir sonraki kurbanın kim olacağına dair tüyler ürpertici bir ipucu taşıyor. Kabuslarının ardındaki sır perdesini aralamaya çalıştıkça, gerçekliğin sınırları bulanıklaşıyor ve Madison, aklını koruyarak bu korkunç döngüyü kırmanın bir yolunu bulmak zorunda kalıyor. Aksi takdirde, kabusları onu sonsuza dek yutacak.