1999. Yılın henüz baharında, Michael Matthews, Everest'in buzdan tahtına ayak basan en genç İngiliz olarak tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Ancak zaferin yankısı dinmeden, zirveden üç saat sonra esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Michael, Everest'in amansız kucağında kaybolmuş bir hayalete dönüştü. Aradan geçen yirmi üç yıl, geride acı bir boşluk ve kapanmayan bir yarayla dolu bir miras bıraktı.
Şimdi, ağabeyinin gölgesinde büyüyen, girişimci ruhlu ve yayıncı kimliğiyle tanınan Spencer Matthews, içindeki dinmeyen özlemi susturmak için imkansız bir göreve soyunuyor: Michael'ı bulmak. Everest'in gizemli dehlizlerinde kaybolan kardeşinin izini sürmek için, tırmanış dünyasının efsanevi ismi, "14 Zirve" rekorunun sahibi Nims Purja ile güçlerini birleştiriyor. Birlikte, dünyanın en tehlikeli zirvesinin acımasız koşullarına meydan okuyan, tecrübeli bir kurtarma ekibi oluşturuyorlar.
Ancak Everest, sırlarını kolay kolay teslim etmeye niyetli değil. Hava koşulları hızla kötüleşirken, ekip hayal edilemez zorluklarla karşılaşıyor. Her adım, ölümle dans etmek anlamına geliyor. Spencer, kardeşine duyduğu sarsılmaz sevgi ve onu bulma azmiyle, Everest'in acımasızlığına karşı amansız bir mücadele veriyor. Bu sadece bir kurtarma operasyonu değil, aynı zamanda bir kardeşin diğerine duyduğu koşulsuz sevginin, umudun en karanlık anlarda bile yeşerebileceğinin destansı bir hikayesi. Everest'in zirvesinde kaybolan sadece Michael değil, aynı zamanda Spencer'ın geçmişiyle yüzleşmesi ve geleceğine dair umutlarını yeniden yeşertmesi için bir fırsat da yatıyor. Acaba bu zorlu yolculuk, Spencer'ı kardeşine ulaştıracak mı, yoksa Everest bir kez daha bir aileyi sonsuza dek mi ayıracak?
