1950'lerin sisli Avrupa'sında, Rahibe Irene, The Nun'da Valak'la yaşadığı dehşet dolu karşılaşmanın izlerini hala yüreğinde taşırken, huzurlu manastır hayatı beklenmedik bir çağrıyla altüst olur. Dört yıl önce Romanya'da yaşananların ardından, Avrupa'nın dört bir yanında tuhaf ve açıklanamayan ölümler baş gösterir. Bu karanlık olaylar zinciri, fısıltıların ve söylentilerin giderek yükselmesine neden olurken, Vatikan'ın dikkatini çeker ve Irene'i yeniden göreve çağırır.
İblisle ilk kez karşılaştığı o lanetli manastıra geri dönmek, Irene için geçmişin kabuslarıyla yüzleşmek anlamına gelir. Ancak bu kez, Valak'ın sadece geri dönmekle kalmadığı, aynı zamanda her zamankinden daha da güçlendiği ortaya çıkar. Irene, geçmişin hayaletleriyle ve kendi içindeki korkularla mücadele ederken, Valak'ın karanlık planlarını ortaya çıkarmak ve onu sonsuza dek durdurmak zorundadır. Bu, sadece bir iblisle değil, aynı zamanda kendi inancıyla da bir savaştır. Irene, Valak'ı yenmek ve dünyayı karanlığa sürüklenmekten kurtarmak için tüm cesaretini ve inancını bir araya getirmelidir.
