George Foreman'ın hayatı, yoksullukla yoğrulmuş bir çocukluktan zirveye uzanan inanılmaz bir yolculuk. Öfkesini bir silaha dönüştüren Foreman, Olimpiyat altın madalyasıyla parladıktan sonra dünyanın en iyisi olmak için boks ringine çıktı. Ağır siklet şampiyonu unvanını elde ettiğinde, sadece rakiplerini değil, kendi içindeki şeytanları da yenmişti. Ancak hayatının dönüm noktası, onu ölümle burun buruna getiren bir deneyim oldu. Boks eldivenlerini bir kenara bırakıp kürsüye yönelen Foreman, yeni bir amaç bulmuştu: insanlara yardım etmek.
Ne var ki, Foreman'ın kalbi, doğup büyüdüğü topluluğun çaresizliğini gördükçe yeniden alevlendi. Hem ruhsal hem de maddi sıkıntılarla boğuşan insanlara umut olmak isteyen Foreman, beklenmedik bir karar alarak ringlere geri dönmeye karar verdi. Kimsenin ihtimal vermediği bu dönüş, sadece bir sporcunun değil, bir insanın yeniden doğuşuydu. Foreman, yaşının getirdiği dezavantajlara rağmen azmiyle herkesi şaşırtarak unvanını geri aldı. Böylece George Foreman, tarihe adını altın harflerle yazdıran, gelmiş geçmiş en yaşlı ve en beklenmedik Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu unvanını elde etti. Onun hikayesi, asla pes etmemenin, inancın ve ikinci bir şansın gücüne dair ilham verici bir destan olarak hafızalara kazındı.
