1917'nin New York'unda, henüz genç bir göçmen olan Vito Corleone, Amerika'nın acımasız sokaklarında kendine bir yer edinmeye çalışır. Masumiyetin yerini hayatta kalma dürtüsüne bıraktığı bu dönemde, yerel bir mafya liderine karşı işlediği cesur cinayet, onu bir anda şehrin en saygı duyulan ve korkulan figürlerinden biri haline getirir. Yükselişi, sadece bir adamın değil, bir ailenin kaderini de derinden etkileyecektir.
Aradan geçen yarım asır sonra, 1972'de, Corleone ailesinin mirası bambaşka bir arenada sınanmaktadır. Michael Corleone, ailesinin karanlık sırlarıyla yüzleşmek üzere Washington'da, bir senato komitesinin karşısına çıkarılır. Aile işlerinin karmaşık labirentinde yolunu bulmaya çalışırken, geçmişin gölgeleri onu asla yalnız bırakmaz.
Mario Puzo'nun kaleminden dökülen ve Francis Ford Coppola'nın yönetmenlik dehasıyla hayat bulan bu devam filmi, ilk yapımın başarısını katlayarak aşmayı başaran nadir örneklerden biri olarak sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Eleştirmenler tarafından sıklıkla ilk filmden daha üstün bulunması, Coppola'nın ustalığının ve Puzo'nun hikaye anlatımındaki derinliğinin bir kanıtıdır. Bu, sadece bir mafya hikayesi değil, aynı zamanda güç, aile, ihanet ve Amerikan rüyasının karanlık yüzüne dair unutulmaz bir destandır.