Amerika Birleşik Devletleri, demokrasinin beşiği olarak bilinirken, görünmeyen bir tehdit sinsice yükseliyor: Hristiyan Milliyetçiliği. Bu akım, sadece bir inanç sistemi olmanın ötesine geçerek, ülkenin siyasi arenasında anti-demokratik bir güç odağı haline geliyor. Derinlemesine bir inceleme, bu ideolojinin Amerika'yı faşizme doğru sürükleyen karanlık yüzünü gözler önüne seriyor.
Fakat umutsuzluğa yer yok. Ülkenin geleceği için endişelenen, demokrasinin değerlerine sıkı sıkıya bağlı liderler, bu tehlikeli gidişatı durdurmak için bir araya geliyor. Karşılarında, ideolojinin karmaşık ağlarını çözmek ve Amerikan halkını bu gizli tehdide karşı uyandırmak gibi zorlu bir görev var. Ne yazık ki, sıradan vatandaşlar, bu ideolojinin toplumun temellerini sarsan potansiyelinden habersiz, gündelik hayatlarına dalmış durumda. Farkındalık yaratmak ve harekete geçmek için zaman daralıyor. Amerika'nın geleceği, bu gizli savaşı kazanıp kazanamayacağımıza bağlı.