Ally için hayat, kabus dolu bir kaçıştan ibaretti. Toksik bir ilişkinin zincirlerini kırarak özgürlüğe kanat çırpmıştı; fakat geçmişin hayaletleri onu bir türlü bırakmıyordu. En büyük korkusu, eski sevgilisinin yüzünü halüsinasyonlar halinde görmeye başlamasıydı. Gözlerini kapattığı her an, onun karanlık silueti zihninde beliriyor, kaçtığı o dehşet verici günleri yeniden yaşatıyordu.
Ancak Ally'nin kabusları sadece halüsinasyonlarla sınırlı değildi. Kimden geldiği belirsiz, ürkütücü mesajlar almaya başladı. Mesajların içeriği, eski sevgilisinin her an ensesinde olduğunu fısıldıyordu. Ally, paranoyanın girdabına kapılırken, gerçekle hayalin arasındaki ince çizgi giderek bulanıklaşıyordu. Acaba bu mesajlar sadece zihninin bir oyunu muydu, yoksa gerçekten de tehlike çok yakındaydı?
Ally, gerçeği ortaya çıkarmak için amansız bir mücadeleye girişti. İzleri takip ettikçe, karanlık bir sır perdesini aralamaya başladı. Belki de en korkuncu, gerçeğin düşündüğünden çok daha yakın olmasıydı. Kaçtığı kabus sandığı kadar uzakta değildi; aksine, onunla aynı nefesi soluyordu. Şimdi Ally, hayatta kalmak ve bu amansız takipten kurtulmak için aklını ve cesaretini sonuna kadar kullanmak zorundaydı. Çünkü bu, sadece onun değil, geleceğinin de savaşıydı.