A.J. Fikry, küçük bir adada, eski püskü bir sahaf dükkanının sahibiydi. Hayatının aşkı ve iş ortağı eşini kaybettikten sonra, dünya onun için anlamını yitirmişti. En sevdiği kitaplar bile ona teselli vermiyordu artık. Bir gün, hayata tutunmaya çalıştığı tek şey olan, nadide bir baskı şiir kitabı çalındığında, Fikry tam anlamıyla dibe vurduğunu düşünür. Ancak hayat, en karanlık anlarda bile sürprizlerle doludur.
Ta ki, enerjik ve tutkulu kitap satış temsilcisi Amelia, adaya gelene kadar. Amelia'nın renkli kişiliği ve edebiyata olan sonsuz sevgisi, A.J.'nin kalbinde uzun süredir küllenen kıvılcımları yeniden alevlendirir. Bu beklenmedik karşılaşma, A.J.'nin hayatına yeni bir soluk getirirken, dükkanının kapısında bulunan terk edilmiş bir bebek, onu bambaşka bir yöne sürükler. Artık A.J., sadece bir sahaf değil, aynı zamanda bir baba olmanın sorumluluğunu da üstlenmek zorundadır.
"Kitapçı" olarak bilinen bu adamın hayatı, Amelia'nın gelişi ve bebeğin ortaya çıkışıyla tamamen değişir. Kayıpların acısıyla baş etmeyi öğrenirken, yeniden sevmenin, bağlanmanın ve hayata tutunmanın yollarını keşfeder. A.J. Fikry'nin hikayesi, umudun, sevginin ve kitapların iyileştirici gücünün dokunaklı bir anlatısıdır. O, sadece bir kitapçı dükkanının hikayesi değil, aynı zamanda kalbin yeniden yeşerme potansiyelinin de hikayesidir.
