Lili Elbe'nin sıra dışı ve dokunaklı yaşam öyküsü, David Ebershoff'un aynı adlı romanından uyarlanan bu filmde büyüleyici bir şekilde canlanıyor. 1920'lerin Danimarka'sında, yetenekli ressam Einar Wegener, dışarıdan bakıldığında her şeye sahip gibi görünmektedir. Başarılı bir sanatçı ve sevgi dolu bir eş olan Einar, Gerda Gottlieb ile evlidir ve ikisi de sanat dünyasında isim yapmaya başlamıştır. Ancak Einar'ın içinde, uzun zamandır bastırdığı bir sır yatmaktadır: Kendini bir kadın olarak hissetmektedir.
Her şey, Gerda'nın bir gün Einar'dan kadın kıyafetleri giyerek kendisine modellik yapmasını istemesiyle değişir. Einar, bu beklenmedik deneyimle birlikte içindeki Lili'yi keşfeder ve bu keşif, ikilinin hayatını sonsuza dek değiştirecek bir dönüşümün başlangıcı olur. Lili, Einar'ın içinden yükselen ve varlığını kabul ettirmek için çabalayan bir kadındır. Bu süreçte Gerda, kocasının içsel yolculuğunda ona hem destek olan hem de kendi kimliğini sorgulayan bir yol arkadaşı olur.
Lili'nin ortaya çıkışı, Einar ve Gerda'nın ilişkisini derinden etkilerken, ikilinin sanat dünyasındaki konumlarını da sarsar. Toplumun yargıları ve tıbbi dünyanın belirsizlikleri arasında Lili, kendi gerçekliğini bulmak ve yaşamak için cesur bir mücadele verir. Bu mücadele, onu tarihteki ilk cinsiyet değiştirme ameliyatlarından birine götürürken, hem kendi hayatını hem de Gerda'nın hayatını geri dönülmez bir şekilde değiştirecektir. Film, aşkın, cesaretin ve kendini bulma arayışının dokunaklı bir portresini çizerken, Lili Elbe'nin olağanüstü yaşamına ışık tutuyor.
