Claressa Shields, henüz bir genç kızken, içindeki dövüş ateşini dizginleyemez. Erkeklerin egemenliğindeki boks salonlarının tozlu atmosferine gizlice sızarak, yumruklarını konuşturmak için yanıp tutuşur. Bu cesur adımı, hayatının akışını değiştirecek bir karşılaşmaya zemin hazırlar: Yerel bir gönüllü koç olan Jason Crutchfield, Claressa'nın ham yeteneğini hemen fark eder ve onu kanatlarının altına alır.
Crutchfield, Claressa'nın boks yeteneğinin sınırlarını zorlarken, onu sadece ringde değil, hayatın zorlu virajlarında da yönlendirmek zorunda kalır. Claressa, kısa sürede rakiplerini alt etmeye başlar, ancak bu başarı, omuzlarına ağır bir yük bindirir. Kazanma baskısı, onun için sadece bir spor müsabakası olmaktan çıkar, memleketi Flint, Michigan'ın umutsuz bekleyişinin bir yansıması haline gelir. Claressa, ringdeki her yumruğuyla, şehrinin dayanıklılığını ve hayallerini temsil ettiğinin farkındadır. Crutchfield için bu, sadece bir sporcuyu eğitmekten çok daha fazlasıdır; o, Claressa'nın hayatına dokunarak, ona bir koçun çok ötesinde bir rehber, bir baba figürü olmaya çalışır.
